Yapay Zekanın Hayatımızı Değiştirme Şekli
Yapay zeka kavramı artık iyiden iyiye hayatımıza dahil olmaya başladı. Üretim, eğitim, sağlık dahil pek çok alanda hayatı kolaylaştıran yapay zeka teknolojisi bir çok konuda hayatımızda yer almaya başladı bile. Makineler kendi arabalarını sürüyor, yemek yapıyor, beste ve resim yapıyor , teşhis koyup tedavi yapabiliyor.
Gündelik alışkanlıklarınızdan tutun da iş yapış şeklinize kadar hayatınızın her alanında var olan ve her geçen gün varlığını büyüten yapay zeka hakkında yeterince bilgiye sahip misiniz? Peki, bu teknolojik gelişmeler bizi nereye götürüyor? Robotlar ve akıllı bilgisayarlar insanlık için bir nimet mi yoksa işlerimiz, mahremiyetimiz ve güvenliğimiz için bir tehdit mi? Bu gidişat, insanlığın bugüne kadar karşı karşıya kaldığı en büyük felakete mi sebep olacak? Çünkü bu kez saldırı insan olarak var oluşumuzun özüne, yani zihnimize ve duygusal zekamıza yönelecek. Akıllı makineler çağı beraberinde neler getirecek? Aklımızda yüzlerce soru var bu konuyla ilgili. Sorular , kafa karışıklıkları ve anlamakta zorlandığımız yeni kavramlar arasında karanlık bir algı oluşuyor..
Eskiden hesap makineleri olmadan hesap yapabilen , telefon numaralarını aklımızda tutabilen , navigasyon olmadan yön bulabilme becerilerine sahip bizler teknolojik konfor ve rahatlamayla köreliyor muyuz acaba. Yapay zekanın hayatımıza girmesiyle bazı yeteneklerimizi kaybetme noktasına gelebilir miyiz dersiniz?
Çok yakında toplumumuz yapay zekaya bağımlı olacak. Güvenlik gibi birçok açıdan hayatımızı kolaylaştıran yapay zeka ürünleri vazgeçilmez bir hale gelecek gibi görünüyor. En çok faydanın sağlık sektöründe olacağı hesaplanıyor. Yapay zekanın önümüzdeki yıllar içinde giderek gelişecek ve büyüyecek olması korku verebiliyor. Çoğu insan yapay zekanın hayatımıza girmesiyle yeni iş kolları yaratılacağı ve işsiz kalma korkusuyla karşı karşıya olduklarını düşünüyor. Tam aksine profesyoneller ise yeni iş alanları açılabileceğini savunuyor. Yani çağa ayak uyduran yeni meslek dallarının gelişmesi yapay zekayla geçmişi ve geleceği daha iyi anlamak ve planlamak için önemli bir rehber olarak karşımıza çıkacak gibi duruyor.
Fiziksel ve dijital dünya iç içe geçtiği , sanal gerçekliğin artık gündelik hayatımızın bir parçası olduğunu düşünürsek Artırılmış gerçeklik’ (augmented reality) en büyük ve ilginç teknolojilerden biri olduğunu farketmemek imkansız. Bu da bizim görü duyumuzun verilerin hedefi haline geleceği anlamına geliyor. İletişim, mesaj ya da ses yerine tamamen görsel bir hale dönüşecek. yeni bir gelecek bizleri bekliyor.
Yapay zekanın zaman içindeki yolculuğu , bugün geldiği nokta ve gelecekte şekillenecek yapıları için süreci hepimiz merakla izliyoruz. Yapay zeka için geçmiş ve gelecek arasında rehber olduğumuzu hiç bir zaman unutmadan yaşamak en uygun olacak sanırım..