Kollajen Eksikliğini nasıl anlarım ?

Kollajen kemiklerde, kaslarda, ciltte ve tendonlarda yer alan insan vücudunda en bol bulunan proteindir. Vücudu bir arada tutan yapıştırıcı olarak düşünebilirsiniz.  Kollajen vücut tarafından sentezlenebilir veya sentetik olarak dış kaynaklardan alınabilir.

Kolajenler son yıllarda vücut losyonlarında, şampuanlarda bulunması ve besin takviyesi olarak kullanılmasıyla popülerlik kazanmıştır.

Kolajen, çeşitli hücreler tarafından, ancak esas olarak bağ dokusu hücreleri tarafından üretilir. Kolajenin bugüne kadar tanımlanmış 28 tipi bulunmaktadır. En yaygın olanları tip I, II, III, IV olanlarıdır. Ancak bunların %80 ile 90’ı tip I, II ve III ‘e aittir. Bu farklı türlerin farklı yapıları ve işlevleri vardır. İnsan vücudundaki kolajenler güçlü ve esnektir. Hatta bazı kolajen fibril türleri çelikten daha güçlüdür.

Yaşlandıkça vücudumuz daha az ve daha düşük kalitede kolajen üretir. Derinin yapısal bütünlüğü azalır. Kırışıklıklar oluşur ve eklem kıkırdağı zayıflar. 60 yaşına gelindiğinde kollajen üretiminde önemli bir düşüş normaldir.

Kolajen türleri ve vücudumuzdaki önemi

  • Tip I: Bu tip vücudunuzdaki kolajenin %90’ını oluşturur. Yoğun şekilde paketlenmiş liflerden yapılır. Deri, kemik, tendon, lifli kıkırdak, bağ dokusu ve dişlere yapı sağlar.
  • Tip II: Daha gevşek bir şekilde paketlenmiş liflerden yapılır. Eklemlerinizi destekleyen elastik kıkırdakta bulunur.
  • Tip III: Bu tip vücudumuzdaki kasların, organların ve arterlerin yapısını düzenler.
  • Tip IV: Bu tür böreklerde filtrasyona yardımcı olur ve cildimizin katmanlarında (bazal membranlarda) bulunur.
  • Tip V: Hücre zarında ve plasenta dokusunda bulunur.

Kolajen hangi besinlerde bulunur?

Kolajen hayvansal gıdaların bağ dokularında bulunur. Kemik suları en zengin kaynaklardır. Bunun yanında kırmızı et, balık, tavuk eti, süt ürünleri ve yumurta gibi bazı yiyecekler de kolajen içerir. Ayrıca bunu yapmak için gerekli amino asitleri ve diğer besinleri sağlayarak vücudunuzun kendi başına üretmesine yardımcı olurlar.

Vücudunuz, yeterli ve dengeli beslenmeyle ihtiyacınız olan tüm kolajeni üretebildiğinden, takviyeler herkes için gerekli değildir. Belirli sağlık yararlarından yararlanmak veya kollajen eksikliği veya diğer durumların tedavisine yardımcı olmak için kolajen kullanmanız önerilebilir.

Vücudumuzdaki Kollajeni Azaltan Durumlar nelerdir?

Vücudumuzda kollajen yıkımı arttığında  hızlı yaşlanma ve istenmeyen etkiler ortaya çıkabilir.Vücudunuza zarar veren davranışlardan kaçınarak kolajenin korunmasına yardımcı olabilirsiniz. Sağlıklı bir diyet ve egzersiz rejimini takip etmek kolajeni korumaya yardımcı bir diğer yoldur.

  • Çok fazla şeker ve rafine karbonhidrat yemek: Şeker kolajenin kendi kendini onarma yeteneğini engeller. İlave şeker ve rafine karbonhidrat tüketiminizi en aza indirin.
  • Çok fazla güneş ışığı almak: Güneş ışığında doğal olarak bulunan ultraviyole (UV), kolajen üretimini azaltabilir. Aşırı güneş ışığına maruz kalmaktan kaçının.
  • Sigara içmek: Sigara kolajen üretimini azaltır. Bu, yara iyileşmesini geciktirebilir ve kırışıklıklara neden olabilir.

Kollajen Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

  • Tırnakların ve saçın kolay kırılması
  • Ciltte yaşla uyumlu olmayan kırışıklık
  • Yorgunluk ve kas güçsüzlüğü
  • Eklem ağrıları

Her belirti sadece  belirtiler kolajen eksikliğine bağlı olmamakla birlikte ; bu belirtilerden bir veya birkaçını yaşamanız ve belirtilerin uzun sürmesi halinde bir doktora başvurunuz.

Hangi Kollajeni Hangi Dozda Kullanmalıyız?

Çeşitli kolajen türlerinin benzersiz amaçlara hizmet ettiğine dair pek çok popüler bilgi  bulunmaktadır. Bu nedenle farklı kolajen türleri takviyeler olarak kullanılmaktadır. Piyasada sayısız kollajen bulunmaktadır. Literatürlerde henüz hangi kollajenin ne kadar kullanılması gerektiğini içeren yayın sayıları yeterli ölçüde değildir. Takviye kollajenlerin tam etkileri de hala araştırma konusudur.

Kollajenin  uygun dozaj miktarı hangi formu aldığınıza ve neden aldığınıza bağlı değişir. Kas kitle artışlarında , eklem ağrılarında, cilt yenilenmesi ve organ iyileştirmede,

-Hidrolize kolajenler (kolajen hidrolizat)

Kırmızı et, deniz ürünleri, kümes hayvanları ve diğer hayvan kaynaklarından elde edilir. Daha küçük ve emilmesi kolay peptit parçacıklarına bölünür. Peptit formu jel oluşturmaz. Bu nedenle sıcak ve soğuk içeceklere, çorbalara hatta unlu mamüllere eklenebilir. Kapsül ve toz halinde satılır. 2019’da yapılan bir çalışmada her gün 25-15 gram hidrolize kolajen peptit almanın güvenli ve etkili olabileceğini buldu.

Günlük 2.5 gram doz eklem ağrısı, cilt sağlığı ve hidrasyona fayda sağlayabilir. Bu dozu günde 5 grama çıkarmak kemik yoğunluğunda iyileştirme potansiyeli göstermiştir. Bu peptidlerin 15 gramlık daha büyük günlük dozları çoğunlukla kas kütlesini ve vücut kompozisyonunu iyileştirmek için kullanılmıştır.

-Tatlandırılmış kolajen

Tavuk kıkırdağından elde edilen ham kolajendir. Bazı insan çalışmaları, günde 10-40 mg denatüre olmamış kolajen dozlarının eklem sağlığını iyileştirebileceğini ileri sürmüştür.

-Jelatin

Genellikle hayvansal kaynaklardan elde edilen pişmiş jelatindir. Bu tip pişmiş kollajen tipik olarak tatlılarda jelatinimsi bir kıvam vermek için kullanılır. Ancak bu kullanım önerilerini desteklemek için araştırmalar çok sınırlıdır.

Çok fazla kolajen kullanıldığında ne olur?

Kolajen genellikle sağlıklı bireyler için güvenli ve toksik olmayan bir takviye olarak kabul edilir. Çoğu insan olumsuz yan etkiler yaşamaz. Ancak bazıları hoş olmayan bir tat, aşırı tokluk hissi ve diğer mide şikayetleri bildirmişlerdir. Bu nedenle önerilen dozdan fazlasını almayı planlıyorsanız sağlık uzmanınıza danışmanız en iyisidir.

Reply